SİTEME HOŞGELDİNİZ!! CEM CANDAN - ATATÜRK KÖŞESİ

ANA SAYFA
ATATÜRK KÖŞESİ
HABERLER VE SPOR
İCATLAR
ZİYARETÇİ DEFTERİ
SİVAS KATLİAMI
BURÇLAR VE ÇİÇEKLER
BİLİM ADAMLARI
EĞİTİM
SAĞLIK
KOMİK RESİMLER
HAVA DURUMU VE UYDU GÖRÜNTÜLERİ
TV VE RADYO SAYFASI
ERZİNCAN
ÖNERİLEN SİTELER
MSN AVATARLARI
SÖZLER
DERSLER
Sayaç
VAR MISIN YOK MUSUN OYNA!
BİLGİ YARIŞMASI
İL İL TÜRKİYE!
SEVGİ-AŞK RESİMLERİ
GAZETE OKU!!!
ARAMA MOTORLARI
SPOR VİDEOLARI
MP3 PLAYER
EN GÜZEL OYUNLAR
ÜNLÜLERİN RESİMLERİ
SPOR HABERLERİ
ÜLKELERİN TANITIMI
ŞANS OYUNLARI SONUÇLARI
ŞİİR BUL VE DİNLE
LÜTFEN OKUYUN OKUYUNDA REZALETİ GÖRÜN!
OSMANLI PADİŞAHLARI
KÜRESEL ISINMA



 




 

 

                  

 

 

                   YAŞAMI:

1881
Mustafa'nın Selanik'te dünyaya gelmesi.

 

1893
Mustafa Selanik'teki Askeri Hazırlık Okuluna başlar ve burada öğretmeni
tarafından kendisine ikinci ismi "Kemal" verilir.

1895
Mustafa Kemal Manastırdaki Askeri Liseye başlar.

1899
Mustafa Kemal İstanbul'da Harbiye'nin hazırlık sınıfına başlar.

1902
Mustafa Kemal Harbiye'den mezun olur ve buradan sonra Harp

Akademisine devam eder.

 

11 Ocak 1905

Mustafa Kemal Harp Akademisinden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun

olur ve Şam'da bulunan Beşinci Orduda görev almak üzere Şam'a

gönderilir.

 

 

Ekim 1906
Mustafa Kemal ve arkadaşları Şam'da "Vatan ve Hürriyet" adıyla gizli bir
dernek kurarlar.


Eylül 1907
Mustafa Kemal Üçüncü Orduya tayin edilir ve Selanik'e gönderilir.

13 Eylül 1911
Mustafa Kemal İstanbul'daki Genel Kurmaya tayin edilir.


9 Ocak 1912
Mustafa Kemal Libya'daki Tobruk taarruzunu başarılı bir şekilde yönetir.

25 Kasım 1912
Mustafa Kemal Hareket Başkanı olarak Akdeniz Boğazları özel

 Kuvvetlerine atanır.

 

27 Ekim 1913

Mustafa Kemal Sofya'ya Askeri Ataşe olarak atanır.

 

25 Nisan 1915

İttifak Devletleri Arıburnuna çıkarma yaparlar ve Mustafa Kemal

Tümeni ile ilerlemelerini durdurur.

 

9 Ağustos 1915

Mustafa Kemal Anafartalar Grup Kumandanlığına getirilir.

 

1 Nisan 1916

Mustafa Kemal Tuğgeneralliğe terfi eder.

 

6-7 Ağustos 1916

Mustafa Kemal Bitlis ve Muş'u düşmandan geri alır.

 

31 Ekim 1918

Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Grup Kumandanı olur.

 

30 Nisan 1919

Mustafa Kemal Erzurum'da bulunan Dokuzuncu Orduya geniş yetkilerle

Müfettiş olarak atanır.

 

16 Mayıs 1919

Mustafa Kemal İstanbul'u terkeder.

 

19 Mayıs 1919

Mustafa Kemal Samsun'a ayak basar.

 

8 Temmuz 1919

Mustafa Kemal gerek Üçüncü Ordu Müfettişliği görevinden gerekse

ordudan istifa eder.

 

23 Temmuz 1919

Mustafa Kemal Erzurum Kongresi Başkanlığına getirilir.

 

4 Eylül 1919

Mustafa Kemal Sivas Kongresi Başkanlığına getirilir.

 

27 Aralık 1919

Mustafa Kemal İcra Heyeti ile Ankara'ya gelir.

 

23 Nisan 1920

Mustafa Kemal Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisini açar.

 

11 Mayıs 1920

Mustafa Kemal İstanbul hükümeti tarafından ölüme mahkum edilir. 

 

5 Ağustos 1921

Mustafa Kemal Büyük Millet Meclisi  tarafından Başkumandan

olarak atanır.

 

23 Ağustos 1921

Türk birliklerinin Mustafa Kemal tarafından yönetildiği Sakarya

savaşı başlar.

 

19 Eylül 1921

Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ile Gazi

unvanını verir.

 

26 Ağustos 1922

Gazi Mustafa Kemal Büyük Taarruzu Kocatepe'den yönetmeye

başlar.

 

30 Ağustos 1922

Gazi Mustafa Kemal Paşa Dumlupınar savaşını kazanır.

 

10 Eylül 1922

Gazi Mustafa Kemal İzmir'e girer.

 

1 Kasım 1922

Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'in Hilafetin kaldırılması

Yönündeki önerisini kabul eder. 

 

14 Ocak 1923

Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım İzmir'de vefat eder.

 

29 Ekim 1923

Türkiye Cumhuriyetinin ilan edilmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in

ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.

 

24 Ağustos 1924

Gazi Mustafa Kemal İstanbul Sarayburnu'nda ilk kez şapka giyer. 

 

9 Ağustos 1928

Gazi Mustafa Kemal Sarayburnu'nda yeni Türk Alfabesi ile

ilgili konuşma yapar.

 

12 Nisan 1931

Gazi Mustafa Kemal Türk Tarih Kurumunu kurar.

 

12 Temmuz 1932

Gazi Mustafa Kemal Türk Dil Kurumunu kurar.

 

16 Haziran 1934

Büyük Millet Meclisi bir yasa geçirerek Gazi Mustafa Kemal'e

 "Atatürk" soyadını verme kararı alır.

 

10 Kasım 1938

Atatürk vefat eder.

 

               İLKELERİ

 

Atatürk ilkeleri, altı başlık altında toplanabilir.

CUMHURİYETÇİLİK

         Kemalist devrimler siyasi bir devrim niteliğindedir ve çokuluslu bir imparatorluktan Türkiye ulus devletine geçiş gerçekleştirilmiş ve böylece Modern Türkiye' nin ulusal kimliği kazandırılmıştır. Kemalizm Türkiye için yalnızca Cumhuriyet rejimini tanımaktadır. Kemalizm insanların arzularını yerine getirebilecek yegane rejimin cumhuriyet rejimi olduğuna inanmaktadır.

HALKÇILIK

           Gerek içeriği gerekse hedefleri açısından bakıldığında, Kemalist Devrim ayrıca bir sosyal devrim niteliği de taşımaktaydı. Bu devrim seçkin bir grup tarafından genel olarak halka yönelik bir biçimde gerçekleştirilmişti. Kemalist Devrimler, özellikle İsviçre Medeni Kanunu olmak üzere batı kanunlarının Türkiye' de uygulamaya konmasıyla birlikte kadınların statüsüne kökten değişiklikler getirmiştir. Üstelik, 1934 yılında kabul edilen bir kanun ile kadınlar seçme hakkını almışlardır. Atatürk çeşitli ortamlarda Türkiye'nin gerçek Yöneticilerinin köylüler olduğunu söylemiştir. Aslında bu durum Türkiye için bir gerçek olmaktan çok bir hedef niteliğindeydi.Gerçekte, halkçılık ilkesi için yapılan resmi açıklamada Kemalizmin sınıf ayrıcalıklarına ve sınıf farklılıklarına karşı olduğu ifade edilmekte ve hiçbir bireyin, ailenin, sınıfın veya organizasyonun diğerlerinin daha üzerinde olmasını kabul etmiyordu. Kemalist ideoloji, aslında, Türk vatandaşlığı olarak ifade edilen bir fikre dayanmaktaydı. Gurur ile birleşen vatandaşlık fikri, onların daha fazla çalışmaları için gerekli psikolojik teşviki sağlayacak, birlik fikri ve ulusal bir kimliğin kazanılmasına yardımcı olacaktı.

LAİKLİK

        Kemalist laiklik yalnızca devlet ve dinin birbirinden ayrılması anlamına gelmiyor, ayrıca dinin eğitim, kültürel ve yasal konulardan da ayrılması anlamını taşıyordu. Laiklik, düşünce özgürlüğü ve kuruluşların dini düşünce ve dini kuruluşların etkisinden bağımsız olmaları anlamına geliyordu. Böylece, Kemalist devrim ayrıca laik bir devrim idi. Kemalist devrimlerin birçoğu laikliği gerçekleştirmek amacıyla yapılmış ve diğer birçoğu ise laikliğe ulaşılmış olması nedeniyle gerçekleştirilebilmiştir. Kemalist laiklik ilkesi Tanrı karşıtı bir ilke değildi. Bu akılcı ve dini siyasettir dışında tutan bir ilke idi. Bu Kemalist ilke aydınlanmış İslam'a değil, çağdaşlığa karşı olan Müslümanlığa karşısındaydı.

DEVRİMCİLİK

         Atatürk'ün ortaya koyduğu en önemli ilkelerden birisi de reformculuk veya devrimcilikti. Bu ilkenin anlamı Türkiye'nin devrimler yaptığı ve geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlar ile değiştirmiş olduğu idi. Geleneksel kavramların iptal edildiği ve modern kavramların benimsendiği anlamına geliyordu. Devrimcilik ilkesi, yapılmış olan devrimlerin tanınmalarının çok ötesine geçti.

MİLLİYETÇİLİK

         Kemalist devrim ayrıca milliyetçi bir devrim idi. Kemalist milliyetçilik ırkçı bir yapıda değildi. Bu devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının korunması ve ayrıca Cumhuriyetin siyasal yönden gelişmesi idi. Bu milliyetçilik, tüm diğer milletlerin bağımsızlık haklarına saygılı idi. Yine bu milliyetçilik, sosyal içerikli bir milliyetçilikti. Yalnızca anti - emperyalist değil, aynı zamanda gerek hanedan yönetimine gerekse herhangi bir sınıfın Türk toplumunu yönetmesine karşı olan bir milliyetçilikti. Kemalist milliyetçilik, Türk devletinin vatanı ve halkı ile bölünmez bir bütün olduğu ilkesine inanmaktadır.

DEVLETÇİLİK

         Kemal Atatürk yapmış olduğu açıklamalarda ve politikalarında Türkiye'nin bir bütün olarak modernizasyonunun ekonomik ve teknolojik gelişmeye önemli ölçüde bağlı olduğunu ifade etmiştir. Bu bağlamda, devletçilik ilkesinin de devletin ülkenin genel ekonomik faaliyetlerini düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği alanlara veya özel sektörün yetersiz kaldığı alanlara veya ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara yine devletin girmesi gerektiği anlamında yorumlanmaktadır. Ancak, devletçilik ilkesinin uygulanmasında, devlet yalnızca ekonomik faaliyetlerin temel kaynağını teşkil etmemiş, aynı zamanda ülkenin büyük sanayi kuruluşlarının da sahibi olmuştur.

 

             DEVRİMLERİ:

 

Atatürk askeri bir dahi ve karizmatik bir lider olduğu gibi, aynı zamanda büyük bir devrimciydi. O dönemlerde, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşabilmesi ve kültürel açıdan gelişmiş toplumların aktif bir üyesi olabilmesi için, modernize edilmesi çok önemli idi. Mustafa Kemal ülkesindeki yaşamı modernize etmiştir. Atatürk 1924 ile 1938 yılları arasında, insanlarının kurtuluşları ve hayatta kalabilmeleri için yaşamsal öneme sahip olan devrimleri hayata geçirmiştir. Tüm bu devrimler, Türk halkı tarafından büyük bir coşku ile karşılanmıştı.

Harf Devrimi  

          Atatürk'ün gerçekleştirmiş olduğu en önemli devrimlerden birisi, Arap alfabesinin kaldırılması ve Latin alfabesinin kabul edilmesi olmuştur. 3 Kasım 1928 tarihinde, yeni Türk Alfabesi kabul edilmiştir.

Kıyafet Devrimi 

         Kıyafet devrimi ile birlikte, kadınlar çarşaf giymekten vazgeçerek, modern kadın elbiseleri giymeye başladılar. Erkekler ise fes yerine şapka giymeye başladılar.

Hukuk Sisteminin Laikleştirilmesi   

         1920 yılında kurulmuş olan yeni Türkiye Devletinin yeni bir hukuk sistemine ihtiyacı vardı. Atatürk, Şeriat Kanununun yerine İsviçre Medeni Kanununu getirmiş, o dönemde geçerli olan ceza yasasının yerine ise İtalyan Ceza Yasasını getirmiştir. Türk Hukuk Sistemi ise tüm çağdaş gereksinimler Çerçevesinde modernize edilmiştir.

Öğrenimin Laikleştirilmesi  

          19. Yüzyıl başlarına dek, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde çeşitli eğitim sistemleri uygulanmaktaydı. Atatürk İslami eğitim veren medrese sisteminin yeni toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini gördü. Bu nedenle, batı modellerine benzeyen yeni bir eğitim sisteminin oluşturulması gerekliydi. Böylece, mevcut sistem değiştirilerek 1933 yılında bir üniversite reformu gerçekleştirilmiştir.

Kadınlara Sağlanan Medeni Haklar  

         Atatürk Devrimleri ile birlikte, yüzyıllar boyunca ihmal edilmiş olan Türk kadınına yeni haklar tanınmıştır. Böylece kabul edilmiş olan medeni kanun gereğince bundan böyle kadınlar da erkeklere tanınan haklara sahip olacaklar, resmi görevlere atanabilecekler, oy verme ve Millet Meclisine seçilebilme hakkına sahip olabileceklerdir.  Tek eşlilik ilkesi ve kadınlara tanınan eşit haklar, Türk toplumuna bir canlılık kazandırmıştır.

Atatürk'ün Türk Tarihi ile ilgili Çalışmaları  

           Kültürel alanda bir tür milliyetçilik anlamındaki yazı devrimi sonrasında, Atatürk tarih konusuna ağırlık verdi ve 1931 yılında Türk Tarih Kurumunu kurdu. Burada, Türkiye Tarihi kapsamlı bir şekilde incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Bunların dışında, Yeni Takvim, Ağırlıklar ve Ölçüler, Tatiller ve Soyadı Kanunu gibi diğer birçok devrimler de gerçekleştirilmiştir. Bu konudaki bazı örnekler arasında 1924 Hafta sonu Yasası, 1925 Uluslararası Zaman ve Takvim Sistemi, 1926 Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu, 1933 Ölçü Sistemleri ve 1934 Soyadı Yasası sayılabilir. 1932 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen yasa gereğince Türkler soyadı aldılar ve Milletin liderine de "Türklerin Babası" anlamına gelen Atatürk soyadı verildi .

 

 

 

 

No Smoking

Günlük Burç

Bugün 26 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol